Sevdigim filmleri paylasmak istedim...

Tuesday, February 27, 2007

Cok Yakinda Yazacaklarim...

Cok Yakinda Yazacaklarim, Yazdim Bitti!
Eger zaman elverir ve omrumuz yeterse, yakin zamanda yazmayi planladigim filmler soyle:

1. The Departed--- Bu sene en iyi film Oscar'ini almasina, Leo'yu, Marty'i sevmeme ragmen bir turlu sevemedigim film.
2. Half Nelson--- Guzel, izlemeye deger.
3. The Station Agent--- Bu filmi gecen sene seyrettim ama yazamamistim, cok guzel...
4. Keeping Mum---Oylesine aldigimiz tipik bir Ingiliz komedisi ama Mr. Bean'i degisik bir rolde gorme firsati verdigi icin sevdigim film.
5. Little Miss Sunshine--- Keyifle izlenebilecek dysfunctional Amerikan ailesi komedyasi.

Simdilik bu kadar, izlemeye devam edin, iyi seyirler!

Friday, February 23, 2007

Cache / Hidden / Sakli

Gecen haftalarda izledik bu filmi, aslinda uzun zamandir listemdeydi. Genelde Juliette Binoche'un oldugu filmleri sevmisimdir ama bu filmi ayri bir kategoriye koymak lazim.

Film, Fransiz bir ailenin basindan gecen olaylari anlatiyor. Basrol karakteri Georges, Daniel Auteuil, televizyonda edebi bir soylesi programi hazirlayip sunuyor, esi, Juliette Binoche, bir yayinevinde editor, ve ogullari Pierrot ortaokula gidiyor. Disardan bakildiginda mutlu bir aile izlenimi veriyorlar ama evlerinin icine girip yasantilarina bakinca aslinda birbirlerine ne kadar uzak olduklarini goruyoruz. Mutluluk balonlari kapilarina birakilan ve icinde kendi sokaklarindan cekilmis, eve giris cikislarini gosteren video kasetlerin gelmeye baslamasiyla patliyor. Ilk baslarda bunun cocugun arkadaslari ya da tanidiklari biri tarafindan yapilan bir saka oldugunu dusunuyorlar. Kasetlerin birinde Georges'in cocuklugunu gecirdigi evin goruntulerinin gonderilmesiyle olaylar biraz degisiyor. Bu noktadan itibaren Georges'in birseyler sakladigi, gecmisinde karanlikta kalmis bazi hadiseler oldugunu anliyoruz. Ozellikle de bir zamanlar ailesinin evlat edinmeyi dusundugu, yanlarinda calisan Cezayirli ailenin, ki bunlar Fransa'da bir protesto olayi sirasinda oldurulmusler, oglu Majid ile aralarinda gecen olaylar...Filmin bundan sonrasini isterseniz anlatmayayim.

Avusturyali yonetmen Michael Haneke, gecen sene Fransa'da yasanan olaylardan once cekmis bu filmi.
Filmde, burjuvaziye ve somurgecilige karsi, onemli ama derinden bir elestiri var. Kendisinden farkli ve bir anlamda daha asagida bulunana korkuyla bakma, yaklasmama, onlari da kendisine yaklastirmama, aydin gorunusteki kisilerin bile malesef icine cokca dustugu bir kuyu. Umarim sizler bu kuyuya dusmezsiniz. Filmi izlerken muthis zevk alacaginizi ya da mutlu olacaginizi zannetmiyorum ama sonunda yasadigimiz dunyanin gerceklerini goren ve bunu yansitan sanatcilarin oldugunu bilmek umit verici. Filmle ilgili M. Nedim Hazar'in Aksiyon Dergisi'nde cikan yazisini da okumanizi tavsiye ederim.

Iyi seyirler, muhabbetle...